Find Property:

Mustafa Özbağ resmi sitesidir.

CEMÂAT HÂLİNDE ZİKRETMENİN ÂDÂBI


Cemâat Hâlinde Zikretmenin Âdâbı

“Yâ Rabbi! Niyet Ettim Cemaatla Birlikte Zikrullâh’a”

«ÜÇ İHLÂS BİR FÂTİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapılır:

Y RABBİ!Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu aleyhi ve sellem) Hazretleri‘nin Ruhlarına ve Bütün Geçmiş Peygamber Efendilerimizin Ruhlarına, Cihâryâr-i Güzin Efendilerimiz; Ebûbekir-i SıddîkÖmerü’l-FârukOsmân-ı ZinnûreynAliyyü’l-Mürtezâ (Radıyallâhu Anhum) Hazretleri‘nin Ruhlarına, Aşere-i Mübeşşere’nin, Evlâd-ı Rasûlullah, Zevce-i Rasûlullah, İmâm Hasanİmâm Hüseyin, Yetmiş İki Şühedâ’nın, Şehîd-i Kerbelâ’nın ve Bütün Şühedâ’nın, Tüm Ashâb-ı Rasûlullah (Rıdvânullâhi Aleyhim Ecmaîn) Hazretleri’nin Ruhlarına, İmâmımız; İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfeİmâm Şâfiîİmâm Mâlikİmâm Hanbel (Rahmetullâhi Aleyhim) ve Bütün Mezhep İmâmları’nın Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!


Sonra tekrar «ÜÇ İHLÂS BİR FATİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapmaya devam edilir:

Y RABBİ! Pirimiz Seyyid Abdülkâdir-i GeylânîSeyyid Ahmed er-RifâîSeyyid Ahmed el-BedevîSeyyid İbrâhîm ed-DüssûkîŞeyh Ebü’l-Hasan eş-ŞâzelîŞâh-ı Nakşibendî Muhammed BahâeddînŞâh-ı Mevlânâ Celâleddîn-i RûmîŞâh-ı Hacı Bektâş-ı VelîŞâh-ı Hacı Bayrâm-ı VelîMehmed Muhyiddîn ÜftâdeÜveys el-KaranîMuhyiddîn ibnü’l-ArabîNiyâzî-i Mısrî (Kaddesallâhu Esrârahum Ecmaîn) ve Tüm Pîr Efendilerimizin Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!


Sonra tekrar «ÜÇ İHLÂS BİR FATİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapmaya devam edilir:

YÂ RABBİ! Geçmiş Üstadlarımızdan Abdürrahîm et-TantâvîAbdürrahîm en-Nişâvîel-Hâc el-Hâfız Ebû Bekir-i Sıddîk-i ÇorumîHacı Ali Haydar Efendiel-Hâc Çorumlu Mustafa Anaç EfendiNevşehirli Hacı Abdullah Gürbüz Efendi, Kaçuni Dergâhı’nın, Kabbâşî Dergâhı’nın ve bütün geçmiş Mürşid-i Kâmillerin, Velîlerin, Evliyânın, Dervişlerin, Mü’minlerin Ruhlarına, Üstadımız Bayındırlı Hacı MUSTAFA ÖZBAĞ (Kaddesa’llâhü Sırrahü’l-Azîz) Efendi’nin Rûhâniyetine ve Yaşayan Bütün Mürşid-i Kâmillerin, Velîlerin, Evliyânın Rûhâniyetlerine, Bütün Derviş Kardeşlerimizin ve Ümmet-i Muhammed’in Rûhâniyetlerine, Turuk-i Aliyyeden ve Akraba-i Taallukâtımızdan Geçenlerin Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!

Bağışlamaları Yaptıktan Sonra: Zikrullâh’ı Yaptıran Kişi İçinden Şöyle Der:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
Destur Yâ Hazret-i Allah
Destur Yâ Rasûlallah
Destur Yâ İmâmeyn
Destur Yâ Pîr-i Pîrân
Destur Yâ Üstadım


Dedikten Sonra Şöyle Devam Eder:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
اِنَّ اللهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ
«Şübhesiz ki Allah, çok tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri de sever.»
“İnna(A)llâhe yuhibbu-ttevvâbîne veyuhibbu-lmutetahhirîn(e)”
| Bakara, 222.


Okunur ve Sonra:

اَسْتَغْفِرُ اللهَ، اَسْتَغْفِرُ اللهَ، اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيمَ الْكَرِيمَ الَّلذِي لآ إِلهَ إِّلاَّ هُو، اَلْحَيَّ الْقَيُّومَ وَأَتُوبُ إِليْهِ
Estağfirullâh, Estağfirullâh, Estağfirullâh el-Azîm el-Kerîm ellezî Lâ ilâhe illâhû el-Hayye’l-Kayyûm ve etûbü ileyh
(Azamet ve Kerem sahibi olan Azîm, Kerîm, kendisinden başka ilâh olmayan, ezelî ve ebedî hayat sahibi olan Hayy ve her şeyi ayakta tutan Kayyûm olan Allah’dan mağfiret diliyor ve tevbe ediyorum)

Denilerek Şöyle Devam Edilir:

7 VEYA 9 Defa Estağfirullâh el-Azîm / اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم
(Şânı pek yüce olan Allah’tan mağfiretini/bağışlanmamı diliyorum)

3 Defa Yâ Mâlike’l-Mülki’l-Kadîm Estağfirullâh el-Azîm / يَا مَالِكَ الْمُلْكِ الْقَدِيمْ اَسْتَغْفِرُ الله اَلْعَظِيم
(Ey bitmez tükenmez mülkün sahibi yüce Rabbim, sana istiğfâr ederim)

3 Defa Estağfirullâh Emân Yâ Rabbî, Min Küllî Zenbin Tevbe Yâ Rabbî / اَسْتَغْفِرُ الله أَمَانْ يَا رَبِّي مِنْ كُلِّ ذَنْبٍ تَوْبَة يَا رَبِّي
(Tüm günahlarımdan tevbe eder, Rabbimden emân dilerim)

3 Defa Estağfirullâh Tübtü İlellâh ve Neheytü Kalbî ‘an Mâsivellâh / اَسْتَغْفِرُ الله تُبْتُ اِلَى الله وَنَهَيْتُ قَلْبِى عَنْ مَاسِوَى الله
(Allah’tan bağışlanma dilerim, O’na tevbe ederim. O’ndan gayrısından kalbimi uzak tutmak dilerim)


Bunlar Okunduktan Sonra:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
إِنَّهُ مِن سُلَيْمَانَ وَإِنَّهُ بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
«Gerçekten o Süleyman’dandır ve gerçekten o, Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyladır.»
“İnnehû min Süleymâne ve İnnehû Bismillâhirrahmânirrahîm”
| Neml, 30.


Okunur, Daha Sonra:

7 VEYA 9 Defa Bismillâhirrahmânirrahîm
3 Defa Yâ Rahmân Yâ Rahîm Yâ ALLAH
3 Defa Yâ Sübhân Yâ Sultân Yâ ALLAH
3 Defa Yâ Deyyân Yâ Burhân Yâ ALLAH
3 Defa Yâ Hannân Yâ Mennân Yâ ALLAH
3 Defa Yâ Settâr Yâ Gaffâr Yâ ALLAH

Settâr ismine inanıyoruz, günahlarımızı setreyle Yâ Rabbi!
Gaffâr ismine inanıyoruz, günahlarımızı affeyle Yâ Rabbi!


Denilir. Daha Sonra Salavât Bölümüne Geçilir:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
«Allah ve melekler peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm okuyun.»
“İnna(A)llâhe veMelâ-iketehu Yusallûne ‘alâ’n-Nebiy(yi), Yâ Eyyûhellezîne Âmenû Sallû ‘aleyhi veSellimû Teslîmâ(n)”
|Ahzâb, 56.


Okunduktan Sonra Salavât Okunur:

En Az 7 Defa “Allahümme Salli alâ Seyyidinâ Muhammedini’n-Nebiyyi’l-Ümmiyyi ve Alâ Âlihî ve Sahbihî ve Sellim / اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ
(Allah’ım, Efendimiz olan ümmî peygamber Muhammed’e ve onun ailesine ve ashâbına salât (rahmet mânâsında dua) ve selam olsun)


Ya da, «Salavât-ı Seb’a» Okunur. «Salavât-ı Seb’a»yı Herkes Ezberlesin Ama Yeni Yerlerde Zaman Darlığında, Tempo Düşüyorsa Söylenmese de Olur.

SALAVÂT-I SEB’A

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «سَيِّدِنَا» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ «Seyyidinâ» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «مُرْشِدِنَا» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Mürşidinâ» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «أَسْعَدِنَا» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Es’adinâ» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «خَيْرُ الْوَرَع» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Hayru’l-Verâ» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «شَمْسُ الضُّحَى» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Şemsü’d-Düha» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «بَدْرُالدُّجَى» مُحَمَّدٍ وَ عَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Bedrü’d-Dücâ» Muhammedin ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَ بَارِكْ عَلَى «نُورُالْهُدَى» مُحَمَّدٍ عَبْدِكَ وَنَبِيِّكَ وَرَسُولِكَ النَّبِيِّ الأُمِّيِّ وَعَلَى اَلِهِ عَدَدَ كَمَالِ اللهِ وَ كَمَا يَلِيقُ بِكَمَالِهِ
Allâhümme sallî ve sellîm ve bârik alâ, «Nûru’l-Hüda» Muhammedin abdike ve habîbike ve rasûlike nebiyyi’l-ümmiyyi ve alâ âlihî adede kemâlillâhi ve kemâ yelîku bi kemâlihî

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ النَّبِيِّ الْأُمِّيِّ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ
Allâhümme sallî alâ seyyidinâ Muhammedini’n-Nebîyyi’l-Ümmiyyi ve alâ âlihî ve sahbihî ve sellîm

[Seyyidinâ: Efendimiz – Mürşidinâ: Mürşidimiz – Es’adinâ: En saadetlimiz, en mutlumuz – Hayru’l-Verâ: Âlemlerin hayırlısı – Şemsü’d-Dühâ: Duha (kuşluk) vaktinin güneşi – Bedrü’d-Dücâ: Karanlığın Ay ışığı – Nûru’l-Hüdâ: Allah’ın nûru]


Okunduktan Sonra:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
Efdâlü’z-Zikr Fa’lem Ennehû / أَفْضَلُ الذِّكْرِ فَاعْلَمْ اَنَّهُ
(Bil ki zikrin en fazîletlisi)


Okunur. Cemâat Hâlinde:

3 Defa LÂ İLÂHE İLLALLÂH / لَا إِلَهَ إِلَّا الله
(Allah’tan başka ilâh yoktur)


Üçüncünün Sonunda

Hak Muhammedü’r-Rasûlulllah Cemî’i’l-Enbiyâ-i ve’l-Mürselîn, ve’l-Hamdülillâhi Rabbi’l-Âlemîn


Dedikten Sonra:
el-FÂTİHA
Denilerek Topluca Bir Kez:
«SALAVÂT-I ŞERÎFE»
Okunur. Sonrasında:
«ÜÇ İHLÂS BİR FÂTİHA»
Okunur. Zikrullâh’ı Yaptıran Kişi Ayakta veya Oturarak İçinden Şunları Söyler ve Zikrullâh’a Başlar:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
Şey’en lillâh Yâ Hazret-i Allah
Şey’en lillâh Yâ Rasûlallah
Şey’en lillâh Yâ İmâmeyn
Şey’en lillâh Yâ Pîr-i Pîrân
Şey’en lillâh Üstadım
Huuuuu…


Der ve Cemâatla Beraber Aşağıdaki Esmâyı 3 veya 5 veya 7 Sefer Okuruz:

Yâ Hannân, Yâ Mennân, Es’elüke’l-Emân / يَاحَنَّانْ يَا مَنَّانْ أَسْأَلُكَ الْأَمَانْ
(Ey çok merhametli ve çok ihsan edici (Allah’ım)! Senden emân diliyorum)

E’l-Emân Min Zevâli’l-Îmân / أَلْأَمَانْ مِنْ زَوَالِ الْإِيمَانْ
(Îmânımı zevâlden muhafaza eyle! Ey bağışlaması sonsuz Rabbim!)


3 veya 5 veya 7 sefer de:

Yâ mütecelli irham zülli / يَا مُتَجَلِّ إِرْحَامْ زُلِّى
(Ey tecelli eden -Rabbim!- Düşüklüğüme merhamet eyle!)

Yâ müteâli aslih hâli / يَا مُتَعَالِ أَصْلِحْ حَالِى
(Ey Yüce ve Kudret sahibi -Rabbim!- Kötü hâllerimi ıslâh eyle!)


Okunur. Bitince de:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
هُوَ اللّٰهُ الَّذ۪ي لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ
«O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur!»
Huvallâhüllezî Lâ İlâhe İllâ Huuu
(Celle celâlühü ve Celle şânuhû)
 Sadakallâhü’l-Azîm
| Haşr, 22.


Okuyarak:

Birinci Defa Hasbî Rabbî Cellallâh Mâ Fî Kalbî Ğayrullâh, Yuhyî Kalbî Zikrullâh, Lâ İlâhe İllallâh
İkincisinde Hasbî Rabbî Cellallâh Mâ Fî Kalbî Ğayrullâh, Nûr Muhammed Sallallâh, Lâ İlâhe İllallâh


Der Topluca Elimizi Yüzümüze Süreriz.

Üçüncüde Hasbî Rabbî Cellallâh Mâ Fî Kalbî Ğayrullâh, Nûr Muhammed Sallallâh, Lâ İlâhe İllallâh

Der, Topluca Elimizi Kalbimizin Üzerine Koyarken Hafif Kalbimizin Üzerine Nazar Eder, Kalbimizin Üzerine Eğiliriz. Hiç Ara Vermeden Tevhid Zikrine Devam Ederiz.


«LÂ İLÂHE İLLALLÂH» Zikrini Ayakta isek Sağımızdan Sol Kalbimizin Üstüne, Oturarak ise Sadece Solumuza Kalbimizin Üzerine Söylemeye Devam Ederiz. “LÂ İLÂHE İLLALLÂH” Zikrinin Bitiminde:

Eşhedü en Lâ ilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlühü
İlâhî Ente Maksûdî ve Rızâke Matlûbî Yâ Hazreti Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Deriz. Sonra Lafza-i Celâl «Allah» Zikrine Başlarız:

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
وَلِلّٰهِ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَا

«En güzel isimler Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin»
“Ve lillâhi’l-Esmâü’l-Husnâ Fed’ûhu Bihâ”
(Celle celâlühü ve Celle şânuhû)
Sadakallâhü’l-Azîm
| A’râf, 180.

Okunarak,
el-Evvel Allah, el-Âhir Allah, ez-Zâhir Allah, el-Bâtın Allah, er-Rahmân Allah, er-Rahîm Allah, el-Celâl Allah, el-Cemâl Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Denilerek,
«ALLAH ALLAH…»


Allah Zikri Ayakta iken Sağdan Sola, Otururken Sadece Kalbimizin Üzerine Çekeriz. Bitiminde:

Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû
Eşhedü en Lâ ilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlühü
İlâhî Ente Maksûdî ve Rızâke Matlûbî Yâ Hazreti Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Deriz. Sonra «Hu» İsm-i Şerîfine Geçeriz.

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
حَسْبِيَ اللّٰهُؗ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَؕ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظٖيمِ
«Allah bana yeter, O’ndan başka ilah yoktur, ben yalnız O’na güvenip dayanırım; O, büyük arşın sahibidir»
“Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ hûve aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil azîm”
Sadakallâhü’l-Azîm
| Tevbe, 129.


Okunur,
«HU HU HU»


Diyerek, Ayakta isek Kıyamda Rükûda, Yine Kalbimizin Üzerine Nazar Ederek, Otururken de Kalbimizin Üzerine Esmâyı Okuruz. Bitiminde:

Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû
Eşhedü en Lâ ilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlühü
İlâhî Ente Maksûdî ve Rızâke Matlûbî Yâ Hazreti Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Der, ve «HAYY» İsm-i Şerîfine Geçeriz.

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ
«Allah (O Allah’tır ki), O’ndan başka ilâh yoktur. (O,) Hayy (hayâtı ezelî ve ebedî olan)dır, Kayyûm (bütün mevcûdât kendisiyle kāim olan)dır»
“Allâhü Lâ İlâhe İllâ Hüve’l-Hayyü’l-Kayyûm”
Sadakallâhü’l-Azîm
| Bakara, 255.


Okunur,
«HAY HAY HAY ALLAH»

Deriz, Ayakta Sağımızdan Solumuza Kalbimizin Üzerine, Otururkende Sadece Kalbimizin Üzerine Esmâları Çekeriz. Bitiminde:

Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû
Eşhedü en Lâ ilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlühü
İlâhî Ente Maksûdî ve Rızâke Matlûbî Yâ Hazreti Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Der, Sonrada «HAK» Esmasına Geçeriz.

Eûzü Billâhi Mine’ş-Şeytâni’r-Racîm, Bismillâhi’r-Rahmâni’r-Rahîm
ذٰلِكَ بِاَنَّ اللّٰهَ هُوَ الْحَقُّ
«Böyledir; çünkü Allah hakkın ta kendisidir»
“Zâlike bi ennallâhe hüve’l-hakk”
Sadakallâhü’l-Azîm
| Hacc, 62


Okunur,
«HAK HAK HAK»

Diyerek Zikredilir, Zikrin Temposuna Göre Esmânın Söylenmesini Arttırırız. Ayakta da Oturarak da Kalbimizin Üzerine Vururuz. Bitiminde:

Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû
Eşhedü en Lâ ilâhe İllallâh ve Eşhedü enne Muhammeden Abdühü ve Rasûlühü
İlâhî Ente Maksûdî ve Rızâke Matlûbî Yâ Hazreti Allah (Celle Celâlühu ve Celle Şânuhû)


Deriz. Zikrullah’ı Yaptıran Otururken Ayakta İken 3 veya 5 veya 7 sefer:
“Hayyü’l-Kayyûm Allah, Kâdir Kayyûm Allah”

Okuyarak Oturulur ve:

3 Defa Yâ Mâliku Yâ Kuddüs Yâ ALLAH
3 Defa Yâ Mü’mîn Yâ Selâm Yâ ALLAH
3 Defa Ya Berru Yâ Nûr YA ALLAH
3 Defa Ya Ze’l-Celâli ve’l-İkrâm

3 Defa ALLAH Vâhid Ehâd Sâmed
3 Defa Biz Severiz Muhammed’i Cihâryâr-i Güzin, Ebûbekir, Ömer, Osmân, Ali Haydar’ı


Deriz,

Genelde «ASR SÛRESİ» Okuruz. Kur’ân-ı Kerîm’den Başka Âyetler, Sûreler de Okunabilinir.

Sonra «DERGÂH DUÂSI» Yapılır.

DERGÂH DUÂSI

سُبْحَانَ رَبِّيَ الْعَلِيِّ الأَعلَى الْوَهَّابِ
“Sübhâne Rabbiye’l-Aliyyi’l-A’le’l-Vehhâb

(Karşılıksız bolca veren, O yüce ve -hatta- en yüce olan Rabbimi (bütün noksan sıfatlardan) tesbih ederim)

اَصَّلَاةُ وَسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ الله
es-Salâtü ve’s-Selâmü Aleyke Yâ Rasûlallâh

(Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Rasûlü!)

اَصَّلَاةُ وَسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا حَبِيبَ الله
es-Salâtü ve’s-Selâmü Aleyke Yâ Habîballâh

(Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Sevgilisi!)

اَصَّلَاةُ وَسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا نَبِيَّ الله
es-Salâtü ve’s-Selâmü Aleyke Yâ Nebîyyallâh

(Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Nebîsi!)

اَلصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا سَيِّدَ اْلاَوَّلِينَ وَاْلاٰخِرِين
es-Salâtü ve’s-Selâmü Aleyke Yâ Seyyide’l-Evvelîne ve’l-Âhirîn

(Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey önceki ve sonrakilerin Efendisi)

وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
ve’l-Hamdülillâhi Rabbi’l-Âlemîn

(Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun)


وَالْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى قَالَ فِى كِتَابِهِ الْكَرِيمِ: فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Elhamdülillâhillezî Kâle fî Kitâbihi’l-Kerîmi: Fa’lem Ennehû LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Hamd, yüce kitabında “Bil ki, Allah’tan başka ilâh yoktur.” diye buyuran Allah’a (C.c.) mahsustur)

وَالصّلَاةُ وَالسَّلَامُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِى قَالَ فِى حَدِيثِهِ: أَفْضَلُ الذِّكْرِلَا إِلَهَ إِلَّا الله
Ve’s-Salâtü ve’s-Selâmü Alâ Rasûlinâ Muhammedinillezî Kâle fî Hadîsihi: Efdâlü’z-Zikri LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Salat ve selâm, bir hadisi şerifinde “En faziletli zikir La ilâhe illallah zikridir” diye buyuran efendimiz Muhammed’in (S.a.v.) üzerine olsun)

وَعَلَى آلِهِ وَأَصْحَابِهِ الشَّرِبِينَ رَائِقَ الْحَقِيقَةِ مِنْ كَلِمَةِ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Ve Alâ Âlihî ve Ashâbihi’ş-Şâribîne Raika’l-Hakîkati Min Kelimeti LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Ve O’nun (S.a.v.) “La ilâhe illallah” cümlesinin barındırdığı hakikate vakıf olan ailesinin ve arkadaşlarının üzerine olsun)

اَللَّهُمَّ اَغْرِسْ فِى قَلْبِى شَجَرَةَ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Allâhümme Eğris fî Kalbî Şecerate LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Ey Allah’ım! benim kalbime “La ilâhe illallah” ağacını yerleştir)

وَاَظْهِرْ عَلَى لِسَانِى يَنَابِيعَ حِكْمَةَ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Ve Ezhir Alâ Lisânî Yenâbîe Hikmete LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(“La ilâhe illallah” cümlesinin barındırdığı hikmetleri benim dilime dola)

وَانْشُرْ عَلَى وَجْهِى بُرْقَعَ نُورِ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Venşur Alâ Vechî Burka’a Nûri LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Bu cümlenin nurunu adeta bir peçe misali benim yüzüme yay)

وَاَغْرِقْ رُوحِى فِى بَحْرِ مَعْرِفَةِ لَا إِلَهَ إِلَّا الله
Ve Eğrik Rûhi fî Bahri Ma’rifeti LÂ İLÂHE İLLALLÂH

(Ve ruhumu bu cümlenin barındırdığı mana denizinde boğ)


وَاحْفَظْنَا يَا رَبِّ، مِنْ كُلِّ شَكٍّ، وَكُفْرٍ، وَرِيَاءٍ، وَمِنْ مَكْرِ الْمَاكِرِينَ، وَحَسَدِ الْحَاسِدِينَ، وَعَدَاوَةِ الْمُعَادِّينَ، وَمِنْ شَرِّ نَفْسِى، وَشَيْطَانِى، وَدَجَّالِ، وَدُنْيَاىَ، وَهَوَئِ، بِعِنَايَةِ، وَوِقَايَةِ، حِفْظِ لَا إلَهَ إلاَّ اللَّه مُحَمَّدٌ رَسُول
Vahfaznâ Yâ Rab, Min Küllî Şekkîn, ve Küfrîn, ve Riyâin, ve Min Mekri’l-Mâkirîn, ve Hasedi’l-Hâsidîn, ve Adâveti’l-Muaddîn, ve Min Şerr-i Nefsî, ve Şeytânî, ve Deccâlî, ve Dünyâye, ve hevâi, bi’inâyeti, ve vikâyeti, Hıfzi, LÂ İLÂHE İLLALLÂH MUHAMMEDÜ’R-RASÛLULLAH

(Ey Allah’ım! bizi şüpheden, küfürden, riyadan, tuzak kuranların tuzağından, hasetçilerin hasedinden, düşmanların düşmanlığından, nefsimin, şeytanın, deccalın, dünyanın şerrinden ve nefsani arzularımdan “La ilâhe illallah Muhammedun Resulullah” zikriyle koru)


اُولْ جَلِيسُ ذَاكِرَانْ وَمَطْلُوبُ عَاشِقَان اُولَانْ جَنَابِ رَحْمَانْ. بُو مَجْلِيسِ شَرِيفِ جُملَه مِيزْ حَقِّنْدَه بَاعِثُ كَثْرَةِ عَشْقْ وَمُحَبَّةْ وَسَبَبِ مَغْفِرَةْ وَاِسْتِغْرَاقْ وَخَيْرَاتْ ايْلَه يَه
Ol Celîsü zâkiran ve matlûbu âşıkan olan Cenâb-ı Rahmân, Bu meclis-i şerîfi cümlemiz hakkında bais-ü kesret-i aşk ve muhabbet ve sebeb-i mağfiret, istiğrâk ve hayrât eyle!

رَبَّنَا اٰتِنَا فِى الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِى الْٰاخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ
Allâhümme Rabbenâ âtina fid’dünyâ haseneten ve fi’l-’âhireti haseneten ve kınâ azâbennâr

(Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!)

رَبَّنَا اغْفِرْلِى وَلِوَالِدَىَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ
Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü’minîne yevme yekumü’l hisâb

(Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!)

بِـرَحْـمَـتِـكَ يَٓـا أَرْحَـمَ الـرَّاحِـمِينَ
Birahmetike yâ Erhamerrahimîn

(Ey Merhametlilerin en merhametlisi, rahmetinle bana rahmet eyle)


Yâ Rabbi! İçimizi dışımızı nûr eyle
Yâ Rabbi! Altımızı üstümüzü nûr eyle
Yâ Rabbi! Sağımızı solumuzu nûr eyle
Yâ Rabbi! Önümüzü arkamızı nûr eyle
Yâ Rabbi! Kalbimizi, kanımızı, gözümüzü, tenimizi, saçımızı nûr eyle
Yâ Rabbi! Bütün âzâlarımızı nûr eyle
Ey Nûrların Nûru! Bizlere nûr ver
Ey Merhametlilerin en Merhametlisi! Merhametinle duâlarımızı kabul eyle



سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Sübhâne Rabbike Rabbi’l-İzzeti Ammâ Yesifûn ve Selâmün Alel Mürselîn, ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-Âlemîn

(İzzet sahibi olan Rabbin, onların isnat ettikleri bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Gönderilen bütün peygamberlere selâm olsun! Âlemlerin Rabbi olan Allah’a da hamd olsun)


Denilerek Duâ Bitirilir. Daha Sonra «GÜLBANK» Okunur.

“Allah Allah, Allah Allah, Allah Allah!
Vakt-i Şerîfler Hayrola!
Hayırlar Fethola! Şerler Defola!
Allah-û Azîmü’ş-Şân’ın ismiyle kalplerimiz tâhir/mütahhir/pak ola!
Demler, sefâlar Müjdât ola!
Kulûb-i Âşıkân Bâkî Şâd ü Handân Ola!
Dem-i Hazret-i Mevlânâ,
Sırr-ı Cenâb-ı Şems-i Tebrîzî,
Kerem-i İmâm-ı Ali,
Şefâat-i Muhammedü’r-Rasûlullâhi’n-Nebî.


Huuu.. el-Fâtiha Maa’s-Salavât

Denilerek Cemâat Halinde Salavât Okunarak veya Sadece «Fâtiha» Okunarak da Bitirilir.