Find Property:

Mustafa Özbağ resmi sitesidir.

GÜNLÜK VİRD (TÜRKÇE)


GÜNLÜK VİRD

“Yâ Rabbi! Niyet Ettim Günlük Virdimi Çekmeye” Denilerek niyet edilir.


«ÜÇ İHLÂS BİR FÂTİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapılır:

YÂ RABBİ! Peygamber Efendimiz (Sallâllâhu aleyhi ve sellem) Hazretleri‘nin Ruhlarına ve Bütün Geçmiş Peygamber Efendilerimizin Ruhlarına, Cihâryâr-i Güzin Efendilerimiz; Ebûbekir-i Sıddîk, Ömerü’l-Fâruk, Osmân-ı Zinnûreyn, Aliyyü’l-Mürtezâ (Radıyallâhu Anhum) Hazretleri‘nin Ruhlarına, Aşere-i Mübeşşere’nin, Evlâd-ı Rasûlullah, Zevce-i Rasûlullah, İmâm Hasan, İmâm Hüseyin, Yetmiş İki Şühedâ’nın, Şehîd-i Kerbelâ’nın ve Bütün Şühedâ’nın, Tüm Ashâb-ı Rasûlullah (Rıdvânullâhi Aleyhim Ecmaîn) Hazretleri’nin Ruhlarına, İmâmımız; İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, İmâm Şâfiî, İmâm Mâlik, İmâm Hanbel (Rahmetullâhi Aleyhim) ve Bütün Mezhep İmâmları’nın Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!


Sonra tekrar «ÜÇ İHLÂS BİR FATİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapmaya devam edilir:

YÂ RABBİ! Pirimiz Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, Seyyid Ahmed er-Rifâî, Seyyid Ahmed el-Bedevî, Seyyid İbrâhîm ed-Düssûkî, Şeyh Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî, Şâh-ı Nakşibendî Muhammed Bahâeddîn, Şâh-ı Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Şâh-ı Hacı Bektâş-ı Velî, Şâh-ı Hacı Bayrâm-ı Velî, Mehmed Muhyiddîn Üftâde, Üveys el-Karanî, Muhyiddîn ibnü’l-Arabî, Niyâzî-i Mısrî (Kaddesallâhu Esrârahum Ecmaîn) ve Tüm Pîr Efendilerimizin Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!


Sonra tekrar «ÜÇ İHLÂS BİR FATİHA» okuduktan sonra aşağıdaki gibi bağışlama yapmaya devam edilir:

YÂ RABBİ! Geçmiş Üstadlarımızdan Abdürrahîm et-Tantâvî, Abdürrahîm en-Nişâvî, el-Hâc el-Hâfız Ebû Bekir-i Sıddîk-i Çorumî, Hacı Ali Haydar Efendi, el-Hâc Çorumlu Mustafa Anaç Efendi, Nevşehirli Hacı Abdullah Gürbüz Efendi, Kaçuni Dergâhı’nın, Kabbâşî Dergâhı’nın ve bütün geçmiş Mürşid-i Kâmillerin, Velîlerin, Evliyânın, Dervişlerin, Mü’minlerin Ruhlarına, Üstadımız Bayındırlı Hacı MUSTAFA ÖZBAĞ (Kaddesa’llâhü Sırrahü’l-Azîz) Efendi’nin Rûhâniyetine ve Yaşayan Bütün Mürşid-i Kâmillerin, Velîlerin, Evliyânın Rûhâniyetlerine, Bütün Derviş Kardeşlerimizin ve Ümmet-i Muhammed’in Rûhâniyetlerine, Turuk-i Aliyyeden ve Akraba-i Taallukâtımızdan Geçenlerin Ruhlarına Hediye Eyledim, Vâsıl ve Hissedâr Eyle Yâ Rabbi!


Daha sonra aşağıdaki zikirler yapılır:


100 DEFA “SÜBHÂNALLAHİ VE Bİ-HAMDİHÎ, SÜBHÂNALLÂHİ’L-AZİM VE Bİ-HAMDİHÎ ESTAĞFİRULLÂH EL-AZÎM.”

100 DEFA “ALLAHÜMME SALLÎ ALÂ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE ALÂ ÂLİ SEYYİDİNÂ MUHAMMEDİN VE SAHBİHİ VE SELLİM”

1001 DEFA “LÂ İLAHE İLLALLÂH”

(Tevhid en az 1001 defa, yetmiş bine kadar çoğaltılabilinir.)

Okunabildiği kadar KUR’ÂN okunur, DUA edilir.

(Yukarıda târif edilen dersi günde en az bir sefer yapmak gerekir. Eğer daha fazla yapmak isterse sabah ve aksam yapılabilir. Daha da fazla yapmak isterse istediği kadar yapabilir. Efdâl olanı az da olsa devamlı olandır.)



Her sabah ve akşam namazından sonra dünya kelamı konuşmadan yedi kez “ALLAHÜMME ECİRNÎ MİNE’N-NÂR” ve yine yedi defa “HASBÜNALLÂHÛ ve Nİ’ME’L-VEKÎL” denilir.


Her namazdan sonra; normal namaz tesbihâtı:

33 DEFA “SÜBHÂNALLÂH”
33 DEFA “ELHAMDÜLİLLÂH”
33 DEFA “ALLAH-Û EKBER”
1 DEFA “LÂ İLÂHE İLLALLÂHU VAHDEHU LÂ ŞERÎKE LEH, LEHÜ’L MÜLKÜ VE LEHÜ’L-HAMDÜ VE HÜVE ALÂ KÜLLİ ŞEY’İN KADÎR” dedikten sonra,

300 defa “LÂ İLAHE İLLALLÂH”

(Tevhid en az üç yüz defa, beş bine kadar çoğaltılabilinir.)

Dua Edilir.




GÜNLÜK VİRD’İMİZİN İÇERİSİNDE OKUNAN ZİKİRLERİN FAZÎLETLERİ HAKKINDA

Âişe (R. Anhâ) şöyle dedi:

عَنْ عَائِشَةَ رَضي اللَّه عنْهَا قَالَتْ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يُكْثِرُ أَنْ يَقُولَ قَبْل موْتِهِ : «سُبْحانَ اللَّهِ وبحمْدِهِ ، أَسْتَغْفِرُ اللَّه وأَتُوبُ إِلَيْهِ» متفقٌ عليه

Rasûlullah (S.a.v.) vefatından önce sık sık “Sübhânallahi ve bi-hamdihî, estağfirullâhe ve etûbü ileyh: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim. Allah’tan beni bağışlamasını diler ve günahlarıma tövbe ederim” derdi.

| Buhârî, Ezân 123, 139; Müslim, Salât 218-220.

Ebû Hüreyre (R.a.)‘dan rivâyet edildiğine göre Rasûl-i Ekrem (S.a.v.) şöyle buyurdu:

من قالَ سُبْحَانَ اللَّهِ وَبحمْدِهِ، في يوْم مِائَةَ مَرَّةٍ ، حُطَّتْ خَطَاياهُ ، وإنْ كَانَتْ مِثْلَ زَبَدِ البَحْر

“Bir kimse günde yüz defa «Sübhânallâhi ve bi-hamdihî» derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.”

| Buhârî, Bed’ü’l-halk 11; Daavât 64, 65; Müslim, Zikir 28. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 59, 62; İbni Mâce, Duâ 14.


Âyet-i kerimede Yüce Allah (C.c.) şöyle buyuruyor ki:

اِنَّ اللّٰهَ وَمَلٰٓئِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّؕ يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلٖيماً

“Şüphesiz ki Allah ve melekleri, Peygamber’e çokça salât ederler. Ey mü’minler, siz de O’na salevât getirin ve tam bir teslîmiyetle selâm verin!”

| el-Ahzâb, 56.

İbn Mes’ûd (R.a.)’dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (S.a.v.) şöyle buyurdu:

عن ابن مسْعُودٍ رضي اللَّه عنْهُ أنَّ رسُول اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : «أَوْلى النَّاسِ بي يوْمَ الْقِيامةِ أَكْثَرُهُم عَليَّ صلاةً» رواه الترمذي

“Kıyâmet gününde insanların bana en yakın olanları, bana en çok salât ü selâm getirenleridir.”

| Tirmizî, Vitir, 21.

Abdullah İbni Amr İbni Âs (R.a.), Rasûlullah (S.a.v.)’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

عنْ عبد اللَّه بن عمرو بن العاص ، رضي اللَّه عنْهُمَا أنَّهُ سمِع رسُول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقُولُ : « من صلَّى عليَّ صلاَةً ، صلَّى اللَّه علَيّهِ بِهَا عشْراً » رواهُ مسلم

“Kim bana bir defa salâtü selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder.”

| Müslim, Salât 70. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 26; Tirmizî, Vitir 21; Nesâî, Ezân 37, Sehv, 55.

Ebû Hüreyre (R.a.)‘dan rivâyet edildiğine göre Rasûlullah (S.a.v.) şöyle buyurdu:

عنهُ أنَّ رسُولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : ما مِنْ أحد يُسلِّمُ علَيَّ إلاَّ ردَّ اللَّه علَيَّ رُوحي حَتَّى أرُدَّ عَليهِ السَّلامَ

“Bir kimse bana salâtü selâm getirdiği zaman, onun selâmını almam için Allah Teâlâ ruhumu iade eder.”

| Ebû Dâvûd, Menâsik 96. Ayrıca bk. Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 527.


Câbir (R.a.),Rasûlullah (S.a.v.)’i şöyle buyururken dinledim” dedi:

عن جابر رضي اللَّه عَنْهُ قالَ : سمِعْتُ رسُول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقولُ : أَفْضَلُ الذِّكرِ : لا إله إلاَّ اللَّه

“Zikrin en faziletlisi «Lâ ilâhe illallah»tır.”

| Tirmizî, Daavât  9. Ayrıca bk. İbn Mâce, Edeb 55.

Ebû Hüreyre (R.a.)‘dan rivâyet edildiğine göre Efendimiz (S.a.v.) şöyle buyurdu:

أسعدُ النّاسِ بِشَفَاعَتِي يَوْمَ القِيَامَةِ مَنْ قَالَ لَا إله إلا اللهُ خالِصًا مُخْلِصًا منْ قَلْبِهِ

“Kıyâmet gününde şefâatimle insanların en mutlusu, ihlâs ve tüm kalbiyle ‘Lâ İlâhe İllallâh’ diyen kişidir.”

| Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, 1/92.


Müslim ibni Hâris et-Temîmî (R.a.)‘ın nakline göre; Rasûlullah (S.a.v.) bir kere gizlice kendisine: “Akşam namazından ayrılınca, (kimseyle konuşmadan önce) yedi kere:

اَللَّهُـــمَّ أَجِــرْنِي مِــنَ النّــــَارِ / Allahümme Ecirnî Mine’n-Nâr!

“Ey Allah! Beni ateşten kurtar” de ki, şüphesiz sen bunu dersen, sonra da o gecende ölürsen, senin için ondan korunma yazılır.

Sabahı kıldığın zaman da aynı böylece söyle ki, muhakkak sen o gününde ölürsen, sana ondan berat yazılır”
buyurdu.

| Ebû Dâvûd, Edeb: 110, 2/741, Hadis No: 5079; İmam Hanbel, el-Müsned, 4/234, Hadis No: 18083.